Orhan Gencebay: “Böyle giderse tarih olarak kalırız, müzede görebilirsiniz”

ileadmin

Orhan Gencebay: “Böyle giderse tarih olarak kalırız, müzede görebilirsiniz”

Telif Hakları Sempozyumu’na katılan ve sempozyumda bol bol not tutan ünlü sanatçı Orhan Gencebay, telif haklarının gereği gibi alınmadığı için Türkiye’de albüm üretiminin durma noktasında olduğuna dikkat çekti. Gencebay “Böyle olursa yeni sanatçılar da hiç çıkmayacak. Sadece tarihi olarak kalırız, değerlerimizi müzede görebiliriz gibi buraya doğru gidiyor. Biz bu üretimle en sonda iki ülkeden gelen biriyiz.” dedi. Hukukçu Prof. Dr. Mustafa Ateş ise sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarla ilgili, “Başkasının eserini koyduysanız siz hukuka aykırı bir fiil işlemiş olursunuz” uyarısında bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği; İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Telif Hakları Derneği’nin iş birliği ile Telif Hakları Sempozyumu gerçekleştirildi. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumda dijital alanda telif hakları konusu detayları ile konuşuldu. Sempozyuma Telif Hakları Derneği Başkanı Cafer Vayni, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Dr.H.Ziya Taşkent, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mehmet Bulut, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ateş,  Cambridge Üniversitesi’nden Prof.Dr. Henning Majid Grobe Ruse Khan, ünlü sanatçı Orhan Gencebay’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

“TELİF HAKLARI ÖNEMLİ”

Sempozyumda bir konuşma yapan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mehmet Bulut, “Çok önemli bir konuya ev sahipliği yapıyoruz.Sınai haklar ve fikri mülkiyet hakları ile ilgili çok geç kaldık. İlk medeniyet merkezleri burada kuruldu. Bütün bu işler buralarda kurumsallaştı. Özellikle bizim geleneğimiz bu fikri haklara, hakların kişilere hakkın teslimi anlamında hem ahlaki hem hukuki olarak çok güçlü bir geleneğimiz var. Hepimizin çok iyi bildiği gibi her yeni medeniyet kendinden önceki medeniyetlerin tüm birikimini alır.Bu alanlardan en önemlisi de telif hakları meselesidir. Hakkın onun mucidine teslimi ve saygı duyulması anlamında. Tüm meseleler enine boyuna burada tartışılacak. Bu toplantının üniversitemizde gerçekleştiriyor olması bizim için çok önemli” diye konuştu. 

BOL BOL NOT ALDI

Sempozyuma katılan Orhan Gencebay’ın özellikle  Prof. Dr. Khan’ın internet ortamındaki telif hakkı uygulamalarındaki gelişmeleri anlattığı sunumda bol bol not alması dikkat çekti.  Etkinliğin ardından Demirören Haber Ajansı’na(DHA)  konuşan Orhan Gencebay, telif haklarının önemine değindi.

“MÜZİK ALANINDA MİLLİ DEĞERLERİMİZİ KORUMALIYIZ”

Avrupa Birliği ülkelerinin telef hakları ile ilgili 1709 yılından itibaren çalıştığına dikkat çeken Gencebay, “310 yıldır bu konuyu daha iyi biliyorlar. Biz ise 30 yıldan itibaren diyebiliriz. Biz şu anda AB müktesabatına uyumlu olmalıyız. Çalışıyoruz ama tam anlamıyla değil. Çünkü AB dediğim gibi 310 yıldır biz 30 yıldır çalışıyoruz. Hakların yerine getirilmesiyle ilgili hazır olan uygulamalar var.Onları buraya almalıyız. Bunu yaptığımız zaman çok iyi olacak. Bunu kısmen yapıyoruz,  tam yapamıyoruz. Bu birinci derecede çok önemli bir haktır. Müzik alanında yerli ve milli değerlerimizi koruyamazsak Atamızın dediği gibi çok zorda kalabiliriz. Telifi almanın çok büyük önemi var. Telif hakları olağanüstü bir konudur.Şu anda gereği gibi tanınmıyor üzülüyoruz, Yasamız var bizim fakat o yasanın çok daha iyi olması lazım. AB müktesebatına daha uyumlu olması bizim lehimizedir. Benim derdim bu. Sanatçıyı yaşat ki sanat yaşasın” dedi.

“BÖYLE GİDERSE YENİ SANATÇILAR ÇIKMAYACAK”

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 200 ila 300 albümün yapıldığına dikkat çeken Gencebay, “Şu anda sanatımız olağanüstü zarardadır, zordadır. Türk yerli ve milli sanatımız son derece zordadır. Üretim durma safhasındadır. Geçen yıl yapılan albüm adedi 200-300 tanedir. Dünyada 300 bin tanedir. Biz bu üretimle en sonda iki ülkeden gelen biriyiz. Yani üretim durmuştur. Durma nedeni maddi ve manevi hakların alınamamasıdır. Bu haklar gereği gibi alınmadığı için üretim durma safhasındadır. Böyle olursa yeni sanatçılar da hiç çıkmayacak ve asimilasyona gidiyoruz zaten. Kendi değerlerimizi bir gün bulamayabiliriz. Sadece tarihi olarak kalırız müzede görebiliriz gibi buraya doğru gidiyor. Korkunç bir şey bu. Buna engel olmamız lazım. Engel kim olacak bilenler söyleyecek devletimiz de buna engel olacak. Biz devletimize son derece saygılıyız. Devletimizden bunları bekliyoruz” diye konuştu.

“SOSYAL MEDYADAN FOTOĞRAF PAYLAŞIMINA DİKKAT”

Sempozyumla önemi konusunda düzenleme heyeti başkanı ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Ateş ise şunları söyledi: “Bu sempozyum dijital alanda telif hakları başlığı altında düzenlendi. Bu sempozyumda son dönemde iletişim ve bilişim alanındaki gelişmelerin özellikle telef hakları üzerine etkileri tartışıldı. Gerçekten dijital teknolojiler hayatın birçok alanında değişimlere sebebiyet verdiği gibi telef hakları konusunda da çok radikal değişikliklere ve dönüşümlere sebebiyet verdi. Bugün yapay zekadan söz ediliyor. Yapay zeka sayesinde belki bir robot kitabı okuyacak, onu analiz edecek ve ondan çıkarımlar yapacak. Bir müddet sonra eser yazabilecek. Acaba bunları biz eser sayacak mıyız? Bu robotun ürettiği şeyler eser sayılacaksa bunun eser sahibi kim olacak gibi konular önümüzde ciddi meseleler olarak duruyor. Şu an mevcut haldeki hukuk sistemimiz eser sahibinin ancak insan olabileceğini ifade ediyor. Robotun kişiliğinden bahsedebilecek miyiz? Yapay zekalı robotlar kişi olarak kabul edilirse dünyada bunlar da tartışılıyor. Kanunlar da tabii ki bu doğrultuda değişecek”

Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarla ilgili ise Prof. Dr. Mustafa Ateş, “Eğer eser sizin ise, başkaları kullandıysa siz hak sahibi olarak ilgili kişi hakkında dava açabilirsiniz ama başkasının eserini de koyduysanız siz hukuka aykırı bir fiil işlemiş olursunuz” uyarısında bulundu.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

Yazar hakkında

admin administrator